KARAPINAR KÖYÜ |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
BENİ GÜZEL HATIRLAYASINIZ
Beni güzel hatırlayın
Bunlar son satırlar...
Farzet ki, bir rüzgârdım, esip geçtim hayatından
ya da bir yağmur sel oldum sokağında
sonra toprak çekti suyu...
Kaybolup gittim, belki de bir rüya idim sizler için.
Uyandın ve ben bittim...
Etten ve kemikten bir heykeL de senin armağanın 0Lsun
Sanat tarihine !!!
Git..
Bir destan da ben ekLerim eLbet
Sevda sayfaLarına !!


   
  


MASUMANE BAKIŞLAR  


Bir gün gözlerinde bir iz görürsem
Sana bakan gözlerden,
Yanağında bir busenin noktasını görürsem,
Beni öldü bil
Ellerini başka bir el tuttuğunda,
Umutların yıkılıp, kırıldığında,
Gönlün, başka bir aşka kanat çırptığında,
Öldür yüreğinde beni; ya da öldü bil

Dudakların başka bir isim anarsa;
Gözlerinde bensizliğin ışıltısı yanarsa,
Kahrolup, yüreğin derinden kanarsa;
Beni öldü bil sevda yelim
Mahşerden bir ses çınlarsa kulağına,
Beni öldü bil!
Gece uykunda bir buse konarsa dudağına,
Sessizce hıçkır; ve busenin izini sil

Baharda yapraklar dökülürse,
Yaz ortasında karlar önünü örterse,
Bir gün ıssız bir yolda omuzuna birşey sürterse;
Beni öldü bil! Ya da içinde beni öldür

Oooffff! Sevgili yar;
Ölürsem; beni sensizliğin kefeni ile,
Sensizlik çukuruna gömsünler!
Çünkü ölüm;
Sensizliğin, göğe kanatlı tırmanışıdır

|
KARAPINAR DA YENİ DÜĞÜN
KAZIM VE ÇİCEĞİ BURNUN DA GELİN
KARAPINAR KÖYÜN DE DÜĞÜN

ÇALTIYI GÖRDÜN MÜ?
Kendimin peşindeyiğm,
Kendimin,
Yani hakikatin,
Hakikatimin.
Yoldaşsız bir yolda;
Tek kişilik bir yolda,
Herkes gibi,yalnız.
Yapayalnız.
Yürüyorsam düşe kalka,
Bil ki ısrarımdan.
Evet…. Kendimde ısrar ediyorum,
Yolumda.
Israr etmek zorundayım.
O halde sen! Ey kü...
Yayla ile şaşalın arası
Bağrında yanan köyün havası
Olsa gerek Dişçi Ali'nin hatası
Köyden kovdular gördün mü?
Aralıdır; Gacar ile Baraklar
Oli uşağının salladığı oraklar
Koca Hüseyin'nin tuttuğu melekler
Birer birer uçtu gördün mü?
Komşu idi Tek Çene Paşa Amat
Kendi halinde gezer Pani Amat
Kırıcıya kurban gitti Gubat Amat
Gubucuk gubucuk ölüp gitti gördün mü?
Elma dikerdi Kütük Ali
Eskiden beri vardı Gallenin keli
Asa ile gezen Topal Veli
Ayşe diye öldüğünü gördün mü?
Hacelli kızar idi İmine
Demir Efeyi ekledik çeliğe
Mevlüt Ağam katıldı bölüğe
Manga yürüdü gördün mü?
Esnoğlu sabanları delerdi
Mırı dayı yongasını yelerdi
Kösosman fazlasını keserdi
Eksik yarım dolaşıyoz gördün mü?
Kalabadır Gök Memedin koyunu
Türlü olur Kirişlerin oyunu
Kör Nuri ile bizim Kıromu
unutur olduk gördün mü?
Hasta olmaz bizden doktorumuz var
Sinamaya gitmeye vaktimiz var
Rahmetli birde Tefçimiz var
Vali tayin oldu gördün mü?
Çıktı yine Kör Ali'nin ıslığı
Hasan Ağanın köpeği kestiği
Deli Mahmudun bir kuş için pustuğu
bugün tavşan vurmuş gördün mü?
Cin Amat Çöllüye kızardı
Zaten biri tutar biri kazıklardı
Kenanım helvayı iyi tartardı
Tostan parmak yalardı gördün mü?
Yağlı müdür kuru kalmış
Eliboşum kahveye dalmış
Vah Halilim beni sormuş
dişi ağrımış gördün mü?
Uzun Ali kısalmadı bir türlü
Kazım kızdı Devrişe dilden ötürü
Kızıl çağın Gılloğlu üzümü
ezilip sirke oldu gördün mü?
Çok yazacam kaldı gerisi
Benim köyüm köylerin en iyisi
Dişçi Ali dediğin hıyarın birisi
Koptu dalından buruştu gördün mü?


SALYANGOZDA SAKLI DUYGULAR!!!!
Umut gemilerine yükledim hercai aşkları!
Körpe gelinlerden diledim doyumsuz tatları...
Avuç içi terler ya emek sarfettigin yükte(!)
Umarsız salıverdim yarınlara öfkemi! ! !
Sevgi kırıntıları topladım sokaktaki çocuklardan
Saydam aşkların hicran yaralarını sarmayı bilemedim
Gören gözlerden umudu mu kestimde....
Yarınlara birde yarından sonraki özgürlüklere,
Hayal kırıklıgı beslemedim! ! !
Göldeki siyah melek ti duyguları ifade eden
Korkulardan önce; Yarım kalan düşleri
Avuntularmı bilmem hiçe sayılan
Yoksa gülüşteki sahteliklermi çırpınışta
Şimdi başladı arayışların mor dalgaları
Yeşilin kıyısında,siyahı görüveren karanlık gece..
Ne haykırıştır bu benimkisi nede sitem! !
İçten gelen duygu seline kulak veren dilin bir; acı sonu.....

MUTLU BEY
Ne istedin hambal ile torinin garipten
Işıkmı yandı bizim(BANER)şirketten
Çok mu yoruldun mahkemeye gitmekten
Bir yılda fesmi olur Mutlu Bey
Sen gıdak biz hambalın oğluyuz
Seni bilmem ama biz köylüyüz
Tarlamızı satar gene seni öderiz
Sen bizi yatıkmı sandın Mutlu Bey
Bizim mahkeme yoruyorsa
Üç kuruş cüzdanı dolduruyorsa
Allah bizi ve seni görüyorsa
Burada avukat benim Mutlu Bey
Sen böyle yaparsan ele ne deriz
Sen kazan hepsini veririz
Sen okurken böylemi ögrendiniz
Faturayı garibe kesme Mutlu Bey
Öküz yokki tarla sürsek
Bizi görme laşka,gevşek
Babadan kalırsa güdük eşek
Satar öderiz Mutlu Bey
Dişçi ali yazdı;mutluya ağıt
Girdim siteye herkese dagıt
Bana oldu ki iyi bir öğüt
Parasız hocaya inanmam Mutlu Bey

ÇOK ÖZLEDİM KÜYÜM SENİ
Taşlı olur az tepenin tepesi
Bir ölür bin doğar efesi
internette bile çıkmış sitesi
Çok özledim köyüm seni
Çaltıdan çıkar adamlığın efesi
Pazarda fitne doguyor birisi
Her gelinin döndügü Dede kuyusu
Çok özledim köyüm seni
Çaltı'yı kurmuşlar iki dag arası
Ortası yoldur gençlerin voltası
Buyrun herkese, açıktır sofrası
Çok özledim köyüm seni
Eyrekte toplanırdı damızlık sıgır
İhtiyarı köşede taşından ağır
Dalgalanır bayragım giremez GEVUR
Çok özledim köyüm seni

Kader 

Bu nasıl bir sevda bu nasıl bir aşk
Hep boşu boşuna yeldirdin kader
Bu nasıl bir çile bu nasıl bir meşk
Sonunda elleri güldürdün kader
Na mümkün tarifi şu ahvalimin
Sırlara gömülmüş dünya halimin
Bedeli ne idi bu zevalimin
Saçımı başımı yoldurdun kader
İnsanları sevmek suç ise eğer
Seviyorum dostlar elimde değil
İnanma her söylenene dediler
İnandıkça beni kandırdın kader
Şekil şemaline kanmadım dünya
Kötülük üstüne kurmadım hülya
Kendimce hep doğru yapmıştım güya
Dostlarımı benden yıldırdın kader
Şeref’im kimseye küsüp darılmam
Yeter ki ahir’im sonum hayrolsun
Ne yapalım gülen kendine gülsün
Ser’imi sevdaya saldırdın kader

Dostlarım 
İleteyim son arzumu sizlere
Hayırla yad edin yeter dostlarım
İliştirin gönlünüzde bir yere
Hayırla yad edin yeter dostlarım
Gönlümde ki sevdam yüceden yüce
İçimde ki sızım inceden ince
Ağlamayın öldüğümü duyunca
Hayırla yad edin yeter dostlarım
Geldik gideceğiz şüphe getirmez
Kimsecikler han apartman götürmez
Yanlış diyen orda rahat oturmaz
Hayırla yad edin yeter dostlarım
Ameliydi doğruluktan şaşmamak
Dedi kodu riya ya bulaşmamak
Beşerdi elbette oda diyerek
Hayırla yad edin yeter dostlarım
Bir Fatiha üç İhlas la yad edin
Arada bir yad ile abat edin
Şeref’lice yaşadı öldü deyin
Hayırla yad edin yeter dostlarım
Bağcıyı dövene
Ne diyeyim Allah hidayet etsin
Üzümü yemeyip, bağcıyı dövene
Öttü mü mangalda kül bırakmayıp
Aydın geçinipte,geçmişine sövene
Hak’tan Dilerim
Deymeyin efendim yarama benim
Yarama dermanı Hak’tan dilerim
Müdahil olmayın davama benim
Davamın hükmü Hak’tan dilerim
Dertlerime ortak sırrıma sırdaş
Göremedim gelip giden içinde
Ben sizdenim diyor her gelen gardaş
İnanmam gayrı ben Hak’tan dilerim
Sanırsın onlardan sorulur dünya
Dokunma diyorlar sabuna suya
Millet için gelmişlermiş, miş güya
Fanilerden değil Hak’tan dilerim
Bal tutan parmağın yalayıp gider
Kendince çiçekler sulayıp gider
Derdimize dertler ulayıp gider
Ben derde dermanı Hak’tan dilerim
Biz farklıyız diyor maalesef gelen
Bir daha gelmeye uğraşır giden
Demeyin ne olur size sevgiden
Cümleye sevgiyi Hak’tan dilerim
Vardır bildikleri belki dedikçe
Etrafında pervaneler gördükçe
Sönüyor umutlar her gün geçtikçe
Umuda umarı Hak’tan dilerim
Görülmüyor simaları dumandan
Geçilmiyor kapıları amandan
Haberleri olsun geçen zamandan
Vardır iyileri Hak’tan dilerim
Gelen vurdu geçen vurdu bir sille
Doğan vurdu göçen vurdu bir sille
Kandırdılar hep münasip bir dille
Dilimin affını Hak’tan dilerim
Şeref’im aldandım diye dövünmem
Kimseyi aldattım diye övünmem
İşlediğim amelede güvenmem
Gayrı merhameti Hak’tan dilerim
  

Ben ölürsem ?
Ben ölürsem
Ne olur sanki
Çok çok bir kaç kişi ağlar arkamdan
Güneş bir kaç kez doğunca üstlerine
Onlar da vazgeçer yas tutmaktan
Hiç bir şey olmamış gibi
Başka birini anarlar dost diye
Yine işlerine giderler
Yine bir sigara yakarlar her yemeğin üstüne
Ve yine devam ederler yaşamaya
Doğrusu da odur kimin umrunda olur ki
Gökyüzünde bir yıldız daha kaymış
Ben ölürsem
Dünya mı yıkılır sanki
Yine kuşlar gelir penceremin yeni sahibine
Yine açılır dükkanlar her sabah
Bir kum tanesinin denizde kayboluşu gibi
Unutulur benim de anılarım
Mezarda çok çok bir kaç kez çınlar kulaklarım
Ve yine devam ederler yaşamaya
Doğrusu da odur kimin aklında olur ki
Neler yaparmış bu beden yaşasaymış
Ben ölürsem
Geri mi gelir sanki
Bütün yalnızlıklara bütün acılara inat
Yaşanmış körpe ümitler
Ve akşam yorgunluğunda yenen yalnız yemekler
Unutmaya yarım kala
Sevgiliye yazılan pembe şiirler
Ne kadar da acı verse
Bitmek bilmeyen hasretler
Doğrusu da odur kimin umrunda olur ki
Geri gelse yaşanan bu güzel şeyler
Ben ölürsem
Yine sevebilir miyim sanki
Sevdiğim herşeyi hayatı, annemi, şiir defterimi
Söyleyin kim geri getirebilir
Tadı ancak yaşandıktan sonra bilinen
O güzel günleri
Getiremez biliyorum
Doğrusu da odur kimin aklında olur ki
Solan bir çiçek hesaba çekilmeyi bekler
|
|
|
|
|
|
|
Bugün 45329 ziyaretçi (102519 klik) kişi burdaydı!
|
|
|
|
| | |